Blog

 Ana Sayfa / Blog / Blog

Okul İklimi

Her birey, evde, işte, okulda, sosyal ortamlarda başkalarıyla etkileşim içerisindedir. Aile ise bireyin karakterinin şekillenmesini sağlayan bu yapının sadece bir parçasıdır. Çocukların gelişiminde sınırlı bir paya sahip olan ailenin kendisi de çevrenin etkisindedir. Çocuk nerede ve kiminle daha fazla vakit geçirirse ondan daha çok etkilenir. Okulla birlikte ailenin dışında başkalarıyla etkileşim içerisine giren çocuklar için okul zamanla tutum ve davranışlarının en fazla şekillendiği ortam haline gelir.


Tutum, bireyin bir nesne veya bir kişi ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilim olarak adlandırılmaktadır. Bireylerin inançlarını, siyasi görüşlerini, arkadaş seçimini, bir ürün satın alırken tercihlerini belirleyen tutumlardır. Tutum, gözle görülmez; fakat gözle görülebilen davranışlara sebep olur. Örneğin, bir kişinin olumlu ya da olumsuz bakış açısına sahip olması bir tutum olarak kabul edilir. Bu tutum sonucunda kişi iş birliğine açık ya da kapalı davranış sergiler. Kısaca tutumu bir anlayış, davranışı ise tutum sonucunda oluşan eylem olarak tanımlayabiliriz.


Çocuklar çevrelerindeki davranışları gözlemler ve bu davranışları oluşturan tutumları zamanla kazanırlar. Çoğu ebeveyn, çocuklarına kendi çocukluklarından örnekler verir; gelenekleri, örf ve âdetleri referans göstererek çocuklarına öğretmeye çalışır. Onlara nasihatle, sözle olumlu tutum ve davranış kazandırabileceklerini düşünürler. Ancak zamanla bu mümkün olmaz ve çocuk, kendisine söylenenin dışında davranış göstermeye başlar. Çünkü bir çocuğun olumlu bir davranış sergilemesi için o davranışı çevresinde gözlemlemiş olması ve bu davranışı oluşturacak güçte tutum kazanmış olması gerekir. Çevreden kastettiğimiz ise öncelikli olarak okul ve ailedir. Çocuğumuzun olumsuz bir davranışı karşısında ona kızmadan önce bu davranışı oluşturan olumsuz tutumu okulunda ya da ailesinde kazanmış olduğu olasılığını düşünmek gerekir.


“Çocuklar büyüklerini dinlemede asla iyi değildirler. Ama onların davranışlarını benimsemede ve taklit etmede kusursuzdurlar.”

JAMES BALDWIN


Microsoft, 2015 yılında Tay isimli yapay zekâya sahip bir robot üretti. Bu robot sosyal medyada serbestçe duyduklarıyla öğrenen, gelişen bir zekâya sahipti. İlk günlerde evrensel değerlere, dünya vatandaşlığına vurgu yapan Tay, birkaç gün içerisinde ırkçı, faşist, cinsiyetçi ve ayrımcı oldu. Çünkü etraftan ne duyuyorsa, zihni onu kaydediyordu. Sonra dönüp aynı kelimelerle başkalarına hakaretler savurmaya başladı. Gidişattan ürken Microsoft bir süre sonra projeyi geri çekti. Projenin amacı farklı da olsa, sonuç olarak evrensel değerlerle yüklenen yapay bir zekânın bile, çevre ile etkileşim sonucunda tutum ve davranışlarında kısa zamanda olumsuz yönde bir değişim sergilediği gözlemlenmiş oldu.


Çocuklarımızın durumu ise Tay’dan farklı değil. Çevremize baktığımızda kötülükten başka bir şeyden bahsedilmiyor. Medya felaket tellallığı yapıyor. Reklamlar çocuklara tüketici olma bilincini kazandırıyor. Etik değerlere sahip olmayan insanların hayat hikâyeleri başarı ve azim örnekleri olarak sunuluyor. Çocuklarımız bütün bunları gözlemleyerek büyüyor. Kısa ve kolay yoldan zengin olmak isteyen, tüketimi kredi kartı harcaması olarak gören, birileri fakir olmadan zengin olunamayacağını düşünen, sevdiklerini sadece hediye ile mutlu etmeye çalışan, ölümü oyunlardaki can kaybı olarak deneyimleyen bir gençlik yetişiyor. Bu koşullarda çocuklarımızın olumlu tutumlar edinmesi için örnek teşkil edecek ortam olarak ailenin dışında geriye sadece okul kalıyor.


“En güzel öğüt örnek olmaktır.”

MALCOM X


Çevremize baktığımızda çok az okulun çatısı altında çocukların sağlıklı gelişimi için gerekli olan okul iklimi bulunuyor. Çünkü bunun için okulun aşağıdaki niteliklere sahip olması gerekir:

Ekonomik ve politik anlamda bağımsız olması,

Yöneticilerinin ilkeli, adil ve dürüst olması,

Çalışanların saygı, hoşgörü ve dayanışma içerisinde bulunması,

Temel insani değerlerin içtenlikle yaşatılması,

Akademik disiplinin sağlanmış olması,

Kurumsal politikaların istikrarlı bir şekilde ve şeffaflıkla yürütülmesi.


“Bir öğretmen bilgisinden değil, sevgisinden verir.”

HALİL CİBRAN


Bitkilerin çimlenmesi için su, sıcaklık, ışık ve oksijenin yeterli miktarda, bir arada olması gerektiği gibi yukarıdaki özelliklerin de pozitif bir okul iklimi için yeterli miktarda ve bir arada bulunması gerekir. Okul seçimi yaparken birinci sırada değerlendirilmesi gereken okul iklimini birçok kişi göz önünde dahi bulundurmuyor. Hâlbuki okul seçimi demek, aynı zamanda, kişinin çocuğu için karakterinin şekilleneceği çevrenin seçimi demektir. Körle yatan şaşı kalkar misali, yanlış yapılan bir seçim sonucunda çocukların olumsuz tutumlar kazanması ve davranışlar sergilemesi de kaçınılmaz olacaktır.


Adres Bilgileri