Kurucu Temsilcisi - Kağan KALINYAZGAN

Sevgili Öğrencilerimiz, Değerli Velilerimiz, Öğretmen ve İdarecilerimiz

 

Bu özel günde sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 18 Mart, Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nün 107. yılında sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum.

 

Herkes bilir ki bu dünyada her yer geçilir ancak; Çanakkale Geçilmez! Bugün bu sözün üzerinde durmak, anlamını ve hikayesini kısaca özetlemek istiyorum.

 

Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında girdiği Birinci Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri, Çanakkale’den donanmalarıyla geçerek İstanbul’u ele geçirip Osmanlı İmparatorluğu’nu savaş dışında bırakmak istediler. 1915 yılının şubat ayında Çanakkale Boğazı’na saldıran İtilaf Devletleri’nin dev donanma gemileri 18 Mart 1915 günü ağır kayıplara uğradı ve deniz harekâtından vazgeçmek zorunda kaldı. İşte bu önemli günde İngiliz Harp Kabinesi Çanakkale’nin denizden geçilemeyeceğine karar vererek kara harekâtlarına başladı. “Çanakkale Geçilmez!” sözü ilk olarak 1915’te işgal kuvvetleri tarafından ifade edilmiş oldu.

 

Kara harekâtlarında ise büyük kayıplar veren kahraman Türk askeri ve komutanları Mustafa Kemal sayesinde düşman kuvvetleri darmadağın oldu ve geri çekilmek zorunda kaldı. Böylelikle Çanakkale Geçilmez! sözünün tarihin altın sayfalarındaki yerini almasıyla birlikte İngiliz İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri donanması tarihin en büyük yenilgisine uğramış oldu. Çanakkale Geçilmez! sözü bu tarihten sonra, Türk halkının sadece düşman donanmalarına değil, aynı zamanda emperyalizme de geçit vermeyeceğinin ve boyun eğmeyeceğinin en yalın ifadesi olarak kabul edildi.

 

Bu söz, Türk toplumu tarafından o kadar içselleştirilmiştir ki, günümüzde Çanakkale’den geçen gemilerin seyir defterlerine Çanakkale geçildi diye yazılmaz, yazılamaz. Çanakkale Boğazı’na girilir, şehitler abidesi hazır ola geçilerek selamlanır, seyir defterine dakikasıyla “Şehitler abidesi selamlandı,” diye not düşülür ve “Çanakkale’den çıkıldı” biçiminde kayda geçirilir. Böylelikle yılın 365 günü Çanakkale şehitlerimiz denizcilerimiz tarafından selamlanarak aziz hatıraları yaşatılır.

 

Çanakkale Savaşı’nın manevi hatırasının Türk halkının kalbindeki yeri bununla da kalmaz. Gelibolu Yarımadası Tarihî Milli Parkı, Türkiye’nin en çok ziyaret edilen açık hava müzesidir. Şehitlikler, kaleler, tabyalar, müzeler ve mezar anıtları her yıl yüz binlerce kişi tarafından ziyaret edilir. Vatandaşlarımız bu ziyaretlerde denizcilerimiz gibi hazır ola geçerek aziz şehitlerimizi selamlar. Çanakkale zaferiyle ilgili türküler, hikayeler, romanlar ve kitap haline getirilen şehit mektupları bu şanlı tarihe şahitlik etmemizi sağlar. Çok sayıda çekilmiş sinema filmi, diziler ve belgeseller o günleri bizlere adeta yaşatır.

 

18 Mart resmî tatil günü olmamasına rağmen her yıl Türkiye’nin her yerinde törenlerle, gösterilerle ve konserlerle anılır. Dünya tarihinde milletleri gururlandıran, duygulandıran ulusal öneme sahip çok özel günler vardır. Tarihteki önemli olayların toplumun hafızasında muhafaza edilmesi, millî kimliklerini ve aidiyet duygularının güçlendirmesi amacıyla bu günlerde çeşitli ritüeller oluşturulur. 18 Mart tarihi de Türk halkının Mustafa Kemal’e ve Çanakkale şehitlerimize duyduğu minnet borcunu tören ve gösterilerle ifade ettikleri tarihimizin en önemli kilometre taşlarından biridir. Her 18 Mart’ta olduğu gibi bugün de YÜCElen Gençlerimizin büyük emekle hazırlamış olduğu anma programıyla bu minnet borcunu unutmadığımızın ve unutturmayacağımızın iradesini hep birlikte gösteriyoruz.

 

Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümünü andığımız bu anlamlı günde, varlığımızı borçlu olduğumuz, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Yüce Atatürk başta olmak üzere, yaşamını ülkesine adayan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, onlara duyduğumuz sonsuz şükran, saygı ve gönül borcunu bir kez daha yinelemek istiyorum.

 

Sevgi ve saygılarımla,

 

Kağan KALINYAZGAN

Adres Bilgileri